Spor müellifleri Trabzonspor-Çaykur Rizespor maçını kıymetlendirdi

ZEKİ UZUNDURUKAN – LAUREL-HARDY

Umut Bozok ile Larsen, Laurel-Hardy ikilisi üzereydi adeta… (Laurel ve Hardy, yirminci yüzyılın birinci çeyreğinde çevirdikleri kısa sinemalarla çok ünlü olmuş Amerikalı güldürü ikilisidir…) Taraftarlara saçbaş yoldurdular. Çaykur Rizespor, Larsen’in kanadını otobana çevirdi… Umut, 70 dakika bırakın gol atmayı, kaleci Gökhan’ı huzursuz bile edemedi!

Uğurcan Çakır’a ne demeli! Yediği birinci 2 golü ben kaleye geçsem bu halimle kurtarırdım. İki dönem evvel uzak orta şampiyon olan Trabzonspor’un, büyük ekip refleksinden süratle uzaklaşıyor olması, alanda tepki gösterememesi kabul edilir bir durum değil! Trabzonspor, ne defans yapabiliyor, ne de hücum! Rakibi karşılama konusunda da çok dirençsiz ve temposuz bir takım! Kalesinden-hücumcusuna kadar her mevkisi dökülüyor Trabzonspor’un!

Bjelica da formsuz, dersine çalışmamış. Çaykur Rizespor’u hiç tahlil etmemişler. Helal olun İlhan Palut’a! Mocsi, Olawoyin, Zeqiri çok uygun oyuncular! Pendikspor bile mütevazı bütçesiyle Trabzonspor’dan daha kaliteli transferler yapmış. (Bakınız bedelsiz alınan Oscar Romero’ya…). Yeni transferlerden Teklic çok kaliteli lakin tecrübesiz! 2. yarıda giren Fountas birinci maçında farkını ortaya koydu. Başka transferlerden şu ana kadar ekibe bir katkı göremedik.

Takımın futbolcu kalitesi bu kadar düşmüşken, elindeki en bedelli yıldızın olan Abdülkadir Ömür’ü yedek bırakıyorsun Bjelica! Yapma hocam! Alanda dökülen Umut Bozok’a 70 dakika sabrettin! Yerine giren Enis Destan olağanüstü bir baş golü atarak ‘Bu kadroda Petkovic gelene kadar ben forvet oynarım’ dedi adeta. Abdülkadir Ömür oyuna girdikten sonra Trabzonspor, serum yemiş hasta misali çabucak ayağa kalktı. Ömür, fevkalade diriplingler yaptı, maça akıl koydu. Evet Trabzonspor’un çok sakat oyuncusu var, takımı yetersiz. Ancak her ne olursa olsun, Trabzonspor, konutunda bu kadar kolay maç kaybetmez!

Çaykur Rizespor ise çok güzel bir maç çıkardı ve haklı bir galibiyet aldı. Hakem Halil Umut Meler ise vasat bir maç yönetti. Kaleci Gökhan Akkan harikulade kurtarışları ile Çaykur Rizespor’un galibiyetinin mimarı oldu. Bir kelamım de Trabzonspor taraftarına! Evet ekip makûs, sonuçlar kötü! Lakin bu türlü sıkıntı vakitlerde Trabzonspor’un taraftar dayanağına gereksinimi var! Bu grup sizin! Bu kadro sizin her şeyiniz! O yüzden Trabzonspor’a sırtınızı dönmek yerine kucak açın, sonuna kadar destekleyin! Papara Park’ı tıklım tıklım doldurun! Bu ekibi daima birlikte ayağa kaldırın!

REHA KAPSAL – ELİ DEĞMEDİ!

Maç önünde Bjelica’ya Abdülkadir ve Denswil neden oynamadı diye soruldu. ‘Maçı kazanacağım 11’le çıktım’ karşılığını verdi. Çıkan takıma bir göz atalım: Uğurcan’ın transfer olması hem onun hem de Trabzonspor açısından daha iyi olurdu. Bütün rakipler Larsen’in bölgesini maden bulmuş üzere kullanıyor. Baniya ve Benkovic’in, Denswil’den artı özellikleri yok. Eren geldiğinden beri dağınık…

Siopis’in yerine gelen Kourbelis daha makus bir 6 numara. Bakasetas’ın forvet gerisi değil derin oyun kurucu oynamasını haftalardır anlamış değilim. Teklic, 10 numara alınıp sağ çizgide oynatılıyor. Hayatında 3 maç tahminen de solda oynamayan Visca’yı burada oynatmak tekrar yanılgı… Umut’un yetersizliği göze çarpıyor. Bardhi sevdasını da anlamadım. Abdülkadir üzere adam eksilten ismi kulübede tutmak anlaşılır değil.

Sanırım çıkan takım kazanacak değil kaybeden birinci 11 takımıydı. Planı, savunma ve hamlede saha içi parselizasyonu makus olan Trabzon’un fizik kalitesi de düşüktü. Bjelica geçen sene bitime iki ay kala geldi, kadrosu daha güzel tanımalı. Oyun anlayışı, fikri, olmadığı üzere benim sistemim 4-3-3 diye dillendirmişti. Mana verememiştim. En son ülkemizdeki Şampiyonlar Ligi finalinde 60 saniyede M. City ve Inter’in 6 kez rakamsal formasyon değişikliklerini, farklı sayılar ortaya çıkan görsel tahlilleri seyretmiş biri olarak en değerli ögenin Bjelica’nın kazandıracağı oyun ideolojisi ve kültür olduğunu söyleyebilirim.

Bunlar futbol ismine çok anlamsız konuşmalardır. Trabzonspor’un yapılanlar üzere değil daha kaliteli transferlere gereksinimi var lakin Bjelica’nın geçen yıldan bu seneye kadar gruba elinin değmemesi daha büyük bir sorun olarak gözüküyor.